SGK İdari Para Cezalarının peşin ödenmesi halinde yapılan %25 tutarındaki indirimin itiraz veya dava sonucunda haksız çıkma durumunda geri alınması yönündeki uygulama, hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında işverenlere ve diğer kurumlara çok sayıda yükümlülük getirilmiş ve belirtilen yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirilmemesi halinde de asgari ücrete bağlı olarak değişik oranlarda idari para cezaları uygulanması öngörülmüştür.
Sosyal güvenlik mevzuatında idari para cezalarına ilişkin bütün hükümler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102 nci maddesinde düzenlenmiştir.
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin beşinci fıkrasında; “İdari para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden ve yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme uyarınca, uygulanan idari para cezalarını SGK’ya itiraz etmeden veya yargı yoluna başvurmadan onbeş gün içinde peşin ödeyen işveren ve kurumlara %25 oranında indirim yapılmaktaydı.
Ancak, peşin ödeme halinde uygulanan %25 oranındaki indirimden yararlanmış olan işverenlerin ve kurumların SGK’ya itiraz etme ve yargı yoluna başvurma yolu açık tutulmuş olmakla birlikte, yapılan itirazın SGK idari para cezası itiraz komisyonu tarafından veya açılan davanın idare mahkemesi tarafından işverenlerin ve kurumların aleyhine sonuçlanması halinde, daha önce yapılmış olan %25 oranındaki indirim gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ilgili işveren ve kurumlardan tahsil edilmekteydi. Bir başka deyişle, SGK tarafından tahsilinden vazgeçilmiş paranın haksız çıkma durumunda geri alınması söz konusuydu.
Bu çerçevede, görülmekte olan bir dava nedeniyle Edirne İş Mahkemesi’nin iptale yönelik başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmüne yer verildiğini, maddeyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının yanında, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisi olduğunu, mahkemeye erişim hakkının, hak arama özgürlüğünün bir gereği olmakla birlikte, hak arama özgürlüğünün varlığının kabulü için tek başına yeterli bulunmadığını, kişilere yargı mercileri önünde dava açma hakkı tanıyan bir düzenlemenin, mahkemeye erişimi etkisiz kılacak ya da yargı yoluna başvurmayı önemli ölçüde zorlaştırıcı veya caydırıcı nitelikte kurallar içermesi halinde bu düzenlemenin hak arama özgürlüğüne uygun olduğundan söz edilemeyeceğini belirterek 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin beşinci fıkrasındaki “…..Ancak, Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.” şeklindeki cümlenin Anayasa ile güvence altına alınmış “hak arama özgürlüğünün” ihlaline yol açan açık bir müdahale olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir.
İptal kararı uyarınca, işverenler ve kurumlar, artık kendilerine tebliğ edilen idari para cezalarını onbeş gün içinde peşin ödemeleri halinde hem %25 oranındaki peşin ödeme indiriminden yararlanabilecekler, hem de bu indirimden yararlandıktan sonra ilgili mercilere yapacakları itirazlar ve açacakları davalar neticesinde haksız çıkmış olsalar dahi, daha önce yararlanmış oldukları %25 oranındaki indirim hakkını kaybetmeyecek ve SGK’ya gecikme cezası/gecikme zammı ile birlikte geri ödemek zorunda kalmayacaklardır.
Anayasa Mahkemesinin 28.11.2013 tarihli ve E.2013/40, K.2013/139 sayılı Kararı 9 Mayıs 2014 tarihli ve 28995 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararına aşağıdaki bağlantı vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
Anayasa Mahkemesinin 28/11/2013 Tarihli ve E:2013/40, K:2013/139 Sayılı Kararı
Kaynak: https://www.vergiportali.com/Content.aspx?Type=BulletinD&Id=4122